Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Basın Bülteni
Mayıs 2021
Tarih: 28 July 2021

0 Paylaşımlar

3 Mayıs 2021

ÇELİK ÜRETİMİ

Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2021 yılının Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,2 oranında artışla 3,4 milyon ton, Ocak-Mart döneminde ise %9,5 oranında artışla 9,8 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

ÇELİK TÜKETİMİ

2021 yılının Mart ayında, nihai mamul tüketimi, 2020 yılının aynı ayına kıyasla %14,7 artışla, 3,1 milyon ton, yılın ilk çeyreği itibariyle de %15,8 artışla 8,9 milyon ton oldu.

DIŞ TİCARET

İhracat

Çelik ürünleri ihracatı Mart ayı verilerine göre, miktarda %32,5 oranında artışla 1,6 milyon ton, değerde ise %74,9 artarak 1,1 milyar dolara yükseldi.

Ocak-Mart döneminde ise 2020 yılının aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar itibariyle %2,8 artışla 4,2 milyon tona, değer itibariyle %28,8 artışla 2,7 milyar dolara ulaştı. Demir çelikten eşya ve borular ile birlikte söz konusu tutar 4,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

İthalat

Mart ayı ithalatı, 2020 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %53,9 artışla 1,5 milyon ton, değerde %81,6 artarak 1,2 milyar dolar seviyesine çıktı.

2021 yılının ilk çeyreğinde ise ithalat, bir önceki yılın aynı dönemine göre, miktar yönünden %15,7 artışla 3,9 milyon ton, değer yönünden %42,5 artarak 2,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Dış Ticaret Dengesi

2020 yılının ilk çeyreğinde %102 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde %92,2 seviyesine geriledi.

DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ

Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2021 yılı Mart ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla, %15,2 artışla 169 milyon ton, yılın ilk çeyreğinde ise %10 artışla 487 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Söz konusu dönemde, Çin’in ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla  %15,6 oranında artışla 271 milyon tona yükselirken, ikinci sırada yer alan Hindistan’ın ham çelik üretimi %10,4 artışla 29,6 milyon ton, üçüncü sırada bulunan Japonya’nın ham çelik üretimi ise %1,7 oranında azalışla 23,7 milyon ton olarak gerçekleşti.

DEĞERLENDİRME

2020 yılının Haziran ayından itibaren tekrar artış eğilimine giren Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2021 yılının ilk çeyreğinde de artış eğilimini sürdürmüştür.

Üretim ve tüketimde artış sürerken, uluslararası piyasalarda arızi olarak yaşanan arz sıkıntısı devam etmektedir.

Özellikle yılın ilk çeyreğinde üretimdeki artışa rağmen, 2021 yılının aynı döneminde, sanayimizin temel girdisi olan sıcak sac ihracatımızın %37,9 oranında azalmış olması, üretici kuruluşlarımızın iç piyasaya yöneldiklerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum, bazı tüketici kuruluşların, üreticilerin yurt içine ürün vermedikleri ve üretimin yetersiz olduğu yönündeki iddialarının gerçekçi olmadığını açıkça göstermektedir.

Uluslararası piyasalarda yaşanan belirsizlik sebebiyle, tüketici kuruluşların stoğa yönelmeleri, talebin daha da artmasına sebep olmuştur. Bu sebeple teslimatta yaşanmakta olan arızi problemlerin, ağırlıklı bir şekilde talebin son güne bırakılmasından, fiyatlara ilişkin değerlendirmelerin ise, dünya çelik sektöründeki gelişmelerin dikkate alınmayıp, yurtiçi fiyat hareketleri bazında karşılaştırma yapılmasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan, Avrupa Komisyonu, Türkiye’den ithal edilen sıcak sac miktarının ve fiyatlarının, Avrupa Birliği (AB) çelik sanayiini olumsuz yönde etkilediği, aynı zamanda AB çelik endüstrisinin genel performansı üzerinde önemli baskılara neden olduğu iddiaları üzerine, sürdürmekte olduğu koruma tedbirlerine ek olarak, Nisan ayında, sıcak sac ithalatı için, daha önce vermiş olduğu geçici damping vergileri kararını, %4,7 ile %7,3 arasında değişen oranlarda vergi uygulanması yönünde karara bağlamıştır. Böylelikle, 12 üye ülke Ekonomi Bakanı’nın sürenin uzatılmasına ilişkin ortak talebine rağmen,  normal şartlar altında Haziran ayı sonunda yürürlükten kalkması beklenen koruma tedbirlerinin süresi uzatılmasa dahi, damping vergileri ile, AB çelik sektörünün korunmasına devam edilmiş olacaktır. AB’nin haksız uygulamalarını sürdürdüğü ve koruma önlemlerinin yanı sıra, damping kararıyla da ihracatımızı sınırlama yönünde girişimlerine devam ettiği dikkate alınarak, sektörümüzün rekabet gücünün korunabilmesi açısından, Ülkemizce de hâlen devam etmekte olan damping soruşturmasının, mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması önem taşımaktadır.

Yazar:editorcelik

Twitter
LinkedIn