worldsteel: Çevre, Hammadde Güvenliği ile İleri Teknolojilere Dikkat Edilmeli Tarih: 24 November 2016

0 Paylaşımlar

10-11 Ekim 2012 tarihlerinde Hindistan’ın Yeni Delhi kentinde gerçekleştirilen Dünya Çelik Derneği (Worldsteel) 46. Yıllık Konferansı’nda konuşma yapan Hindistan’da yerleşik Sail’in Başkanı C. S. Verma, global çelik endüstrisinin son yüzyıl içerisinde yaşadığı büyük değişime dikkat çekerek,

  • 1950 yılında 190 milyon ton seviyesinde bulunan dünya ham çelik üretiminin, 2011 yılında 1.5 milyar tonu aştığını,
  • global çelik endüstrisinde yaşanan sözkonusu değişimin en önemli özelliklerinden birisinin, ağırlığın Kuzey Amerika ve Avrupa’dan Asya’ya kayması olduğunu,
  • 2000 yılında % 39 seviyesinde bulunan Asya’nın dünya ham çelik üretimi içerisindeki payının, 2011 yılında % 64.7 seviyesine yükseldiğini ve yükseliş eğiliminin devam ettiğini,

belirtti.

Herhangi bir stratejik hedeften bağımsız olarak, önümüzdeki dönemde, global çelik endüstrisindeki birleşme ve satınalma girişimlerinde, ‘maliyetler açısından rekabet gücü’nün belirleyici olacağına dikkat çeken Verma, yakın bir zaman önce gerçekleşen ve dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisini oluşturan Nippon Steel ile Sumitomo Metals birleşmesinin de, teknoloji paylaşımı, AR-GE, üretim proseslerinin entegrasyonu ve uyumlaştırılması, tedarik maliyetlerinin düşürülmesi ve insan kaynakları ile denizaşırı satış ağlarının paylaşımı alanlarında, maliyetlerin düşürülmesini amaçladığını belirtti.

Konuşmasında Hindistan çelik endüstrisindeki gelişmelere de değinen Verma, üretimin 2000 yılındaki 22 milyon ton seviyesinden, yıllık ortalama % 11.4 oranında artışla, 2012 mali yılında 72 milyon tona yükseldiğini ve aynı dönemde kişi başına çelik tüketiminin 29 kg’dan 57 kg’a çıktığını açıkladı.

2012-2017 dönemini kapsayan 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda öngörülen 1 trilyon dolarlık altyapı yatırımının, Hindistan’ın çelik tüketiminin hızlı bir şekilde artmasına imkân sağlayacağına değinen Verma, kalkınma planında, 2017 yılına kadar ham çelik üretim kapasitesinin 150 milyon ton/yıl, 2020 yılına kadar ise, 200 milyon ton/yıl seviyesine yükselmesinin öngörüldüğünü belirtti.

Hammaddeler konusunda ise Verma, dünya çelik endüstrisinin kaliteli demir cevheri rezervlerini hızla tükettiğini, bu durumun da gelecekte cevher zenginleştirmenin yaygınlaşmasına neden olacağına dikkat çekti.

Çevre, Hammadde Güvenliği ile İleri Teknolojilere Dikkat Çekildi

Hindistan Çelik Bakanlığı’ndan Shri Beni Prasad Verma ise, Hindistan çelik sektörünün, son yıllarda tüm tahminlerin üzerinde bir performans göstererek büyüdüğünü ve bugün dünyanın dördüncü en büyük çelik üreticisi konumuna geldiğini belirterek, birkaç yıl içerisinde en büyük ikinci üretici konumuna ulaşacağını söyledi.

2009 yılında 66 milyon ton seviyesinde bulunan Hindistan’ın kapasitesinin, 2012 yılında 90 milyon tona ulaştığını, kamu ve özel sektör yatırımları ile kapasite artışının devam ettiğini ve 2020 yılı itibariyle, 200 milyon tona ulaşılmasının hedeflendiğini açıkladı.

Hindistan Hükümeti’nin, yerli ve yabancı yatırımcılar için yatırım ortamını iyileştirerek, çelik sektörünün büyümesini desteklemeye devam ettiğini belirten Verma, Hindistan’ın çelik tüketiminin halen dünya ortalamasının altında bulunduğunu, ancak özellikle kırsal bölgelerde çelik tüketiminin arttırılmasına yönelik olarak geliştirilen projeler başta olmak üzere, çelik tüketiminin arttırılması amacıyla pek çok önlemin alındığını ifade etti.

Bugün, çevre konusunun çelik endüstrisi açısından en büyük endişe kaynaklarından birisini oluşturduğunu, çevre dostu teknolojilerin uygulanması konusundaki fikir birliğine Hindistan’ın da katıldığını belirten Verma, bunun gerçekleştirilebilmesi için de, gelişmiş teknolojilerin stratejik ortaklıklar yolu ile paylaşılması gerektiğini vurguladı.

Hindistan çelik endüstrisinin geliştirilebilmesi için, hammadde güvenliğinin sağlanması gerektiğini belirten Verma, Hindistan’ın yüksek miktarlarda demir cevheri rezervine sahip olduğunu, ancak sözkonusu rezervlerin önemli bir kısmının uygun zenginleştirme ve peletleme teknolojileri bulunmadığından kullanılamadığını açıkladı.

Koklaşabilir kömürde, Hindistan’ın ithalata bağımlı olduğunu, çelik üretiminin arttırılabilmesi için, en son yıkama teknolojileri kullanılarak, yerli koklaşabilir kömür tüketiminin arttırılması gerektiğini vurgulayan Verma, bunun yanında, koklaşabilir kömür haricindeki kömürleri ve düşük tenörlü demir cevherini kullanabilen alternatif üretim teknolojilerinin yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu, Kobe Steel ile ITmk3 teknolojisi alanında yapılan ortaklığın, bu yönde atılmış doğru bir adım olduğunu belirtti.

Twitter
LinkedIn