Basın Açıklaması: Standart Dışı, Kalitesiz İnşaat Demiri İthalatı, İnşaat Güvenliğini Tehdit Ediyor
12 Haziran 2017 Mayıs ayında, bazı inşaat müteahhitleri tarafından, piyasa gerçekleri çarpıtılarak, Türkiye piyasasında inşaat demiri arzında sıkıntı yaşandığı yönünde verilen beyanatlar sonrasında, Haziran ayının ilk haftasında, Türkiye’nin değişik limanlarına toplam 22.500 ton İtalya menşeli TS 708 standardına uygun olmayan, sertifikasız, bekletilmiş ve paslanmış inşaat demiri indirilmiştir. Bazı kargoların indirme işlemleri de halen devam etmektedir.
Ocak-Nisan Döneminde Türkiye’nin Hurda İthalatı % 7.2 Arttı
Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin toplam hurda ithalatı, miktar açısından %7.2 oranında artışla 5.93 milyon tona, değer açısından ise 2016 yılının aynı dönemine kıyasla, % 47 oranında artışla 1.59 milyar dolara yükseldi. Sözkonusu dönemde ABD’den yapılan hurda ithalatı % 13.6 oranında düşüşle, 1.13 milyon tondan 979.000 tona gerilerken, AB’den yapılan hurda ithalatı, % 21.1 oranında artışla 3.26
Çelik Sektörümüzün Sorunları Göz Ardı Ediliyor
Dünya çelik üretimindeki artış, hızlanarak devam ediyor. Yılın ilk 4 aylık döneminde, dünya ham çelik üretimi yüzde 5.2 oranında yükselmiş bulunuyor. Söz konusu artışta, üretimini yüzde 4.6 oranında yükselten Çin’in, önemli bir rol oynadığı gözleniyor. Diğer büyük çelik üreticisi ülkelerde de, üretimin artış eğiliminde olması, önümüzdeki aylarda, giderek daha fazla ürünün ihraç piyasalarına yönelmek durumunda
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Basın Bülteni
ÇELİK ÜRETİMİ Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2017 yılının Ocak- Nisan döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre %12 artışla 11.81 milyon ton olarak gerçekleşti. ÇELİK TÜKETİMİ Yılın ilk dört ayında Nihai mamul çelik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre %10,65 oranında gerileyerek 10.28 milyon ton oldu. Çelik tüketiminin azalmasında yatırımcı sektörlerin referandum sürecinde yatırımlarını ertelemelerinin etkili
Ocak-Nisan Döneminde Nihai Mamul Üretimi Artarken, Tüketim Düşüşünü Sürdürdü
2017 yılının ilk dört aylık döneminde Türkiye’nin nihai mamul üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 1.4 oranında artışla 12.3 milyon tona yükseldi. Ocak-Nisan döneminde Türkiye’de % 8.7 oranında azalışla 8.01 milyon ton uzun ürün, % 28.2 gibi büyük bir artışla 4.23 milyon ton yassı mamul üretimi gerçekleşti. Diğer taraftan Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin nihai
Ocak-Nisan Döneminde, İhracatın İthalatı Karşılama Oranı % 123 Oldu
Yılın ilk 4 aylık döneminde, çelik ürünleri ihracatı miktar açısından % 22.8 oranında artışla, 6.89 milyon tona, değer açısından ise, % 34.5 artışla, 4.51 milyar dolara yükseldi. Ağırlıklı bir şekilde kütük ihracatındaki yükselişin etkisiyle, yarı ürün ihracatı % 708 oranında artışla, 466.000 tona ulaştı. Yassı ürün ihracatı da hızlı yükselişini sürdürerek, 921.000 tondan, 1 milyon
Ocak-Nisan Döneminde Dünya Ham Çelik Üretimi % 5.2 Oranında Arttı
Dünya Çelik Derneği (worldsteel), Nisan ayında 67 ülkenin toplam ham çelik üretiminin, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla % 5.0 oranında artışla 142.1 milyon tona yükseldiğini açıkladı. Ocak-Nisan Dönemi Dünya Ham Çelik Üretimi (1000 Ton) 2017-4 ay 2016-4 ay % değişim17/16 1. Çin 273.870 261.748 4.6 2. Japonya 34.982 34.339 1.9 3. Hindistan 33.159
Ocak-Nisan Döneminde Türkiye’nin Ham Çelik Üretimi % 12 Arttı
Türkiye’nin ham çelik üretimi, Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla %6.5 oranında artışla, Mart ayına kıyasla ise % 2.7 oranında düşüşle, 3.03 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Elektrik ark ocaklı tesislerin üretimi 2016 yılının Nisan ayına kıyasla, % 9.3, entegre tesislerin üretimleri ise % 0.5 oranında artış gösterdi. Türkiye Ham Çelik Üretimi (‘000 ton)
Çelik Ürünleri Ukrayna İle İmzalanacak Serbest Ticaret Anlaşmasının Kapsamı Dışında Tutulmalı
24 Nisan 2017 tarihli Dünya Gazetesi’nde yayımlanmış bulunan Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybıha ile yapılan röportajda, Büyükelçi tarafından Ukrayna ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalanma aşamasına gelindiği ifade ediliyor. Ukrayna ile sürdürülen müzakerelerdeki gelişmelerin basından öğrenilmesi, STA müzakerelerimizdeki yöntemde ve ilgili kamu kuruluşlarımızın bu konudaki yaklaşımlarında eksiklikler olduğunu ortaya koyuyor. Oysa ki, STA müzakerelerinin, bizzat Anlaşma’nın