Avrupa Çelik Endüstrisinde Toparlanma Yılın İkinci Yarısında Başlayacak – Özel Haber Tarih: 24 November 2016
Avrupa Çelik Derneği (Eurofer) “2011 Yıllık Raporu”nu yayımladı. Raporda, 2011 yılında AB’nin ham çelik üretiminin % 2.5 oranında artışla, 177 milyon tona yükselmesine rağmen, 2011 yılının ortalarından itibaren çelik tüketiminin yavaşlamaya başlaması ve distribütörlerin stoklarını azaltma gayreti içerisinde bulunmaları nedeniyle, yılın ilk yarısındaki güçlü üretim artışının ikinci yarıda zayıfladığına dikkat çekildi. Rapora göre, 2011 yılında, AB’nin reel çelik tüketimi % 6.6; görünür çelik tüketimi ise, % 7.2 oranında artış gösterdi. Yılın ilk yarısında güçlü bir artış gösteren AB’nin çelik tüketimindeki büyüme, üçüncü çeyrekte zayıfladı ve yılın son çeyreğine eksiye döndü. 2012 yılının başlarında ise, servis merkezleri ve distribütörler, piyasadaki canlanmadan çok, azalan stoklarını tamamlamak için piyasaya dönmeye başladı ve bu durum, AB çelik piyasasının yıla olumlu bir başlangıç yapmasına imkân sağladı. 2012 yılının ilk yarısında yaşanan tüketimdeki düşüşün, yılın ikinci yarısından itibaren yeniden güçlenmeye başlayacağı değerlendiriliyor.
2011 yılında, AB’nin üçüncü ülkelerden toplam çelik ürünleri ithalatı % 23.9 oranında artışla, 29 milyon ton seviyesine yükseldi. Özellikle ithalat baskının en fazla hissedildiği yılın ikinci çeyreğinde, aylık ortalama ithalat miktarı son 3 yılın en yüksek seviyesi olan 3.1 milyon ton seviyesine çıktı. 2011 yılında yassı ürün ithalatı % 27, yarı ürün ithalatı % 17 ve uzun ürün ithalatı % 16 oranında artış gösterdi. Çelik ithalatının dağılımına bakıldığında ise, Çin Halk Cumhuriyeti, başta sıcak daldırma galvanizli sac ve organik kaplamalı saclar olmak üzere, pek çok üründe baskın konumunu sürdürdü. 2011 yılında AB’ye yönelik yassı ürün ihracatını arttıran Türkiye, yılın ilk yarısında sıcak haddelenmiş geniş şerit mamullerinde en büyük tedarikçi oldu. Diğer tedarikçilerden Rusya ve Ukrayna’da, AB yassı ürün piyasasındaki güçlü varlıklarını sürdürdü. Avrupa Birliği, 2011 yılını 1.9 milyon ton net çelik ithalatı ile tamamladı. 2011 yılında AB’nin en büyük ihraç pazarı, üçüncü ülkelere yönelik toplam ihracattaki % 29 oranındaki payı ile Cezayir oldu. AB’nin diğer önemli ihraç pazarları arasında yer alan ABD, Türkiye ve İsviçre’nin toplam ihracattaki payları ise, % 23 seviyesinde gerçekleşti.
2011 yılında Avrupa Birliği, 127.3 milyon tonu AB bölgesi içerisine ve 20.4 milyon tonu üçüncü ülkelere olmak üzere, toplam 147.7 milyon ton civarında çelik sevkiyatı gerçekleştirdi. Benzer şekilde, AB’nin yassı ürün sevkiyatı, 75.7 milyon tonu bölge içerisine ve 10.9 milyon tonu bölge dışına olmak üzere, 86.6 milyon ton; uzun ürün sevkiyatı 51.6 milyon tonu bölge içerisine ve 9.5 milyon tonu bölge dışına olmak üzere, 61.1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. 2011 yılında, Avrupalı çelik üreticileri, bölge piyasalarında 4.6 milyon ton paslanmaz çelik ve 8.7 milyon ton vasıflı çelik ürünün satışını yaptı.
Serbest ve Adil Ticaret Vurgusu
Avrupa’nın açık bir piyasa olduğuna, ithalatın piyasanın bir parçası olarak görüldüğüne, bu bağlamda, Eurofer’in serbest ve adil ticareti savunduğuna dikkat çekilen raporda, 2011 yılının başlarında, yassı ürünler başta olmak üzere, ithalatta gözlenen ve piyasayı bozucu etki yaratan talep artışının üzerindeki yükseliş nedeniyle, Eurofer’in endüstrisini korumak zorunda kaldığı vurgulandı. Sözkonusu nedenlerden dolayı, AB’nin Çin, Hindistan, Tayvan gibi ülkelere karşı anti-damping soruşturmaları başlattığına dikkat çekildi.
Rusya’nın AB’ye yönelik çelik ihracat kotasının her yıl otomatik olarak % 2.5 oranında arttırılmasını öngören ikili çelik ticaret anlaşması Rusya ile imzalandı. Rusya’nın DTÖ üyeliğine kabulü ile birlikte, kota uygulaması tamamen sona ermiş olacak.
2011 yılında, dünya çelik endüstrisinin geleceğine ilişkin endişeleri arttıran gelişmeler arasında, Hindistan, Rusya ve Brezilya gibi bazı üçüncü ülkelerin pazara giriş, devlet yardımları ve hammadde ihracat sınırlamaları bakımından koruma seviyelerini yükseltmeleri, üst sıralarda yer aldı. Hindistan, demir cevherine uygulanan ihracat vergisini % 30 seviyesine yükseltirken, zorunlu ürün sertifikasyonu planlarına ilave olarak, yassı ürün ithalatına vergi uygulamaya başladı. Bu anlamda, AB ve ABD, Çin’in aralarında koklaşabilir kömürün de bulunduğu bazı hammaddelerin ihracatına uyguladığı sınırlamaların DTÖ kurallarına aykırı olduğu yönündeki şikayetlerine ilişkin olarak oluşturulan DTÖ panelinden zafer ile ayrıldı.