Temmuz İthalatındaki Artış Çelik Üretimimizi Baskılıyor

TÜİK tarafından açıklanan Temmuz ayı dış ticaret istatistikleri, sektörümüzü son derece rahatsız eden çelik ürünleri ithalatının, 2024 yılı seviyesinde kalmayacağını ve ciddi ölçüde artış göstermeye devam edeceğini, net bir şekilde ortaya koyuyor. Çelik tüketimindeki yüzde 31,1 oranında artışa rağmen, toplam çelik ürünleri ithalatındaki yüzde 55,1 oranındaki artış yüzünden, çelik üretimimizdeki artışın yüzde 4,2 seviyesinde kaldığı gözleniyor. Tüketimdeki artışın yüzde 86,5’lik bölümünün ithalata yönelmiş olması, ümidini tüketim artışına bağlamış olan çelik sektörümüzde, tam bir hayal kırıklığına yol açmış bulunuyor. Durumun böyle devam etmesi halinde, yüzde 62 civarında sabitlenmiş gibi görünen kapasite kullanım oranımızın, en azından dünya ortalaması olan yüzde 75 civarına çıkarılması imkânsız görünüyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapılan Temmuz ayı ithalatının, yüzde 122,9 artışla, 558 bin tona, 7 aylık ithalatın ise 2,7 milyon ton seviyesine ulaştığı anlaşılıyor. Ayrıca, Hindistan’dan yapılan ithalat yüzde 940, Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat yüzde 62, oranında artış göstermiş bulunuyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nden ithalatın bu şekilde devam etmesi halinde, geçen yılın 2,8 milyon tonluk rakamına, önümüzdeki ay içerisinde ulaşabileceği, yıl sonu itibariyle ise, 5 milyon ton seviyelerine çıkılabileceği değerlendiriliyor. Aylık Veriler 03.09.2025_3.png Sadece Çin’den yapılan ithalat, yüzde 62 civarında kapasite kullanım oranıyla çalışıldığı dikkate alınır ise, 1 milyon ton kapasiteli 7 tesisin, faaliyetlerini durdurması anlamına geliyor. Bu durum, Türk çelik sektörünün sürdürülebilirliği açısından, son derece olumsuz işaretler veriyor. Çin ve Rusya’daki iç talep yetersizliğinin devam etmesi, ABD ve AB ülkelerine ihracat yapamayan bu ülkelerin, ihracatlarını Türkiye’ye yoğunlaştırmalarına yol açıyor. Hindistan’da ise üreticiler, talebin kapasitedeki ve üretimdeki artışı karşılayacak seviyede olmaması sebebiyle, ihracata yöneliyor. Hindistan hükümeti aldığı çok yönlü destek kararları ile, dünyadaki atıl çelik kapasiteleri konsepti ile bağdaşmayacak şekilde, bir taraftan üretimi, bir taraftan da ihracatı arttırma çabalarını sürdürüyor. Tüm bu gelişmelerin ışığı altında, Çin Halk Cumhuriyeti’nin yaklaşık 120 milyon ton olan ihracat iştahını, 80 yıllık çabalar sonucu ortaya çıkarılan Türk çelik sektöründeki kapasitelerin tümüyle durdurulması halinde bile, tatmin etmek mümkün olmayacağından, Türkiye’nin de Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptığı gibi, ithalatı sınırlayacak ciddi tedbirler alması, çok net bir şekilde gündeme gelmiş bulunuyor. Bu açıdan, sektöre daha fazla zarar vermeyecek bir çerçevede, ithalatın engellenmesi ve koruma tedbirlerine karşı, Serbest Ticaret Anlaşmamız olan, Avrupa Birliği başta olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerle, daha iyi şartlarda ticari ilişki kurma yolundaki çalışmaların hızlandırılması önem taşıyor.

Yazar

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği