Ticaret Savaşlarının Çelik Sektörümüzü de Etkilemesinden Endişe Duyuluyor Tarih: 02 March 2025

0 Paylaşımlar

Başkan Trump’ın tarifeleri arttırma yönündeki kararı sonrasında, dünyada korumacılık duvarlarının yükselmesinin, küresel ticaretin giderek bölgeselleşmesine yol açtığı gözleniyor.

En büyük ticaret partnerimiz olan ve aramızda Serbest Ticaret Anlaşması ile Gümrük Birliği anlaşması bulunan AB’nin, ABD’nin aldığı kararın ticaret sapmasına yol açacağı gerekçesi ile, birçok ülkeye ve ülkemize yönelik olarak tahsis edilen kotaları sınırlama kararı almasının, 30 Haziran 2026 tarihinde sona erecek korunma önlemi tarihine kadar, bölgeye yönelik ihracatımız üzerinde baskı oluşturacağı ve AB pazarına ihracatımızdaki kayıpların telafi edilmesini zorlaştıracağı değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği’nin mevcut çelik koruma önlemlerinde 1 Nisan’dan itibaren yürürlüğe girecek değişikliklerin, çelik ithalatında düşüşe neden olması bekleniyor. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Stratejisi Sorumlusu Stephane Séjourné, 19 Mart’ta yayımlanan AB Çelik Eylem Planı kapsamında yaptığı açıklamada, çelik koruma önlemlerine getirilen düzenlemelerin, ithalatı yüzde 15’e kadar azaltabileceğini ifade etmiş bulunuyor.

Hedeflenen düşüşün, öncelikle yasaklı Rusya ve Belarus kotalarının yüzde 65’inin diğer ülkelere yeniden dağıtımının iptal edilmesiyle sağlanacağı bildiriliyor. Yıllık kota serbestleştirme oranının yüzde 1’den yüzde 0,1’e düşürülmesinin, kalan kotalar için ülke bazlı sınırlamalar getirilmesinin, kullanılmayan kotaların devredilmesi seçeneğinin kaldırılmasının ve belirli kategorilerde artık kotalara erişimin kısıtlanması gibi ek önlemlerin, ithalatı daha da sınırlandıracağı bildiriliyor.

Her ne kadar Avrupa geri dönüşüm dernekleri BIR ve EuRIC, Çelik ve Metaller Eylem Planı kapsamında önerilen hurda ihracatına yönelik ticaret düzenlemelerine ilişkin “ciddi endişelerini dile getirse de, İtalyan Çelik Distribütörleri Derneği Assofermet ve İspanyol Çelik Derneği Unesid gibi kuruluşlar açıklanan Plan’a destek veriyor.

Alınan bu önlemler, Türk çelik sektörünü ihracat yapmak için başka pazarlar arayışına iterken, çelik üreticisi pek çok ülkenin, sektörlerini koruma amaçlı benzer eylemlere yönelik hazırlıklar içerisinde bulundukları biliniyor.

Türkiye’nin nihai mamul tüketim rakamının, yılın ilk iki ayında, 7 milyon tona yükseldiği ve tüketimdeki söz konusu potansiyelin giderek artmakta olan korumacılık önlemlerine karşı, AB ve ABD’nin almış olduğu tedbirlere benzer ticaret politikası önlemlerinin yürürlüğe konulması yolu ile dengelenmesi önem taşıyor.

Bu cümleden olarak, yurtiçi tüketimdeki artışın yurt içi tedarik yolu ile karşılanmasını teminen, Dahilde İşleme Rejimini kısıtlamaya yönelik tedbirlerin alınmasının, sektörümüzün sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıdığı değerlendiriliyor.

Twitter
LinkedIn