Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, ihracattaki toparlanma sonrası sektörde üretimin de arttığını belirterek, “İhracatın etkisiyle gelen üretimdeki yüzde 14’lük artış, mevcut tesislerde ilave vardiyalar konularak yakalandı. Bu da istihdamda hareketlilik getirdi.” dedi.
Yayan, sektörün en büyük üreticilerinden Çin’in dampingli fiyatlar vererek 2015 yılından bu yana pazar dengelerini altüst ettiğini, bu süreçte en büyük zararı gören ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyledi.
Çinli firmaların hurda fiyatına yakın seviyede bitmiş ürün ihraç etmesi karşısında Türk ihracatçıların pazarlarını kaybettiğini anlatan Yayan, iç piyasada da bu ülkeden gelen ürünlere yönelik anti damping soruşturması taleplerinin sonuçlanmadığını kaydetti.
İlk iki ayda 5 milyon ton üretim
Çin’in zararına satışlarını bankaların artık desteklememe yönünde verdiği karar ve bu ülkede kömür üretimine getirilen kısıtlamalar sonucu demir çelik üreticilerinin fiyatları normale çektiğini dile getiren Yayan, Çinli firmaların kendi iç pazarlarına dönmesiyle Türk firmalarının ihracat pazarlarındaki önünün açıldığına dikkati çekti.
“Fiyatlar normale dönünce Türk firmaları tekrar aranan, ürünleri sorulan, ihracat yapan, ithalatı ikame edebilen bir hale geldi.” diyen Yayan, yılın iki ayında üretimin yüzde 14 artışla 5 milyon tona yaklaştığını söyledi.
Çin kaynaklı bir tavır değişikliği olmazsa ihracatta bu seyrin devam edeceğini anlatan Yayan, “İç tüketimde ise yüzde 7,7 gibi bir gerileme var.” dedi.
Piyasaların “bekle gör” havasında olduğunu belirten Yayan, “Referandum sonrası tüketimin istikrar kazanması halinde 2012 yılında ulaştığımız seviyeye yani 36 milyon tonluk ham çelik üretimine ulaşırız diye düşünüyoruz.” diye konuştu.
Sektörde ihracat artışının getirdiği bir istihdam hareketliliğinin de söz konusu olduğuna işaret eden Yayan, istihdam seferberliğine önemli ölçüde katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Yayan, şöyle konuştu:
“İhracatın etkisiyle gelen üretimdeki yüzde 14’lük artış, mevcut tesislerde ilave vardiyalar konularak yakalandı. Bu da istihdamda hareketlilik getirdi. Bu yıl yeni yatırımların da devreye girmesiyle ilave istihdam yüzde 10 seviyesinde olur yani 3 bin 500’ü bulur. Referandum sonrası iç talepteki artışa bağlı olarak bu rakamlar daha da artabilir.”
Fiyat artışları
Çin’in dampingli fiyat uygulamasından vazgeçmesiyle ürün fiyatlarının 330 dolardan 440 dolar seviyesine çıktığını, bunun nedeninin herkes tarafından görüldüğünü kaydeden Yayan, fiyat artışlarından Türkiye’deki üreticilerin sorumlu tutulamayacağını söyledi.
Sektörün katma değeri yüksek ürünlerde iyi bir artış yakaladığına işaret eden Yayan, yeni yatırımların devreye girmesiyle daha iyi rakamlar yakalanacağına inandığını dile getirdi.
Yemen’de savaş bitince
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçı Birliği Başkanı Halil Şahin ise son dönemdeki ihracat artışında özellikle Yemen pazarının önemli etkisinin bulunduğunu söyledi.
Bu ülkenin en önemli tedarikçisinin Türk demir çelik sektörü olduğunu anlatan Şahin, savaş döneminde duran ihracatın ülkenin normale dönmeye başlamasıyla hızlı bir şekilde arttığını kaydetti.
Şahin, iç pazarda ise sektörün referandum sürecini beklediğini sözlerine ekledi.
İhracat, ithalatı geçti
Dünya ham çelik üretiminde yaklaşık 33 milyon tonla Almanya’nın ardından 8’inci sırada yer alan Türkiye, 2017 yılının ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını miktar bazında yüzde 13,5 artırırken, ithalat ise yüzde 23,6 düştü. Bu gelişmeyle ihracatın ithalatı karşılama oranı da artıya geçerek yüzde 118,5 oldu.
Yılın ilk iki aylık döneminde Türkiye’nin en çok ihraç ettiği ürün grubu olan uzun mamul ihracatı yüzde 6,2 artışla 1,95 milyon tona yükselirken, katma değeri yüksek yassı ürün ihracatı ise yüzde 39,5 artışla 523,9 bin ton seviyesine ulaştı.