31 Ocak 2025
ÇELİK ÜRETİMİ
2024 yılının Aralık ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %7,6 düşüşle, 2,9 milyon ton oldu.
Yılın tamamında ise üretim %9,4 oranında artışla, 36,9 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
ÇELİK TÜKETİMİ
Nihai mamul tüketimi Aralık ayında %11,4 oranında artış göstererek, 3,3 milyon tona yükseldi. 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla %0,6 artışla 38,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
KAPASİTE KULLANIM ORANI
2023 yılında kapasite kullanım oranı %56,8 seviyesinde iken, 2024 yılında %62,2’ye yükseldi.
DIŞ TİCARET
İhracat
Aralık ayında çelik ürünleri ihracatı, miktar yönünden %16 oranında artışla, 1,3 milyon ton, değer yönünden ise %11,9 artışla 888 milyon dolar oldu.
2024 yılında ihracat miktar itibariyle %27,6 oranında artışla, 13,4 milyon ton seviyesine yükseldi. Değer itibariyle %17,7 artışla, 9,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
İthalat
2024 yılının Aralık ayında ithalat, 2023 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %73,8 artışla, 1,8 milyon ton, değer yönünden ise, %37,8 artışla, 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalattaki artışta yarı ürünlerin ve uzun mamullerin ithalatının sırasıyla %100 ve %48 oranlarında artması etkili oldu.
2024 yılında ithalat, miktar itibariyle yıllık %1,7 artışla, 17,4 milyon ton, değer itibariyle %9,9 azalışla 13,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Dış Ticaret Dengesi
2023 yılında %56,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2024 yılında %74,0 seviyesine yükseldi.
DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ
Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2024 yılı Aralık ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla, %0,8 artışla, 146,8 milyon tona yükseldi. 2024 yılında ise, dünya çelik üretimi %0,8 azalışla, 1,8 milyar ton olarak gerçekleşti.
2024 yılında Çin’in ham çelik üretimi, 2023 yılına kıyasla, %1,7 oranında azalış göstererek, 1 milyar tona gerilerken, ikinci sırada yer alan Hindistan’ın ham çelik üretimi %6,3 artışla 149,6 milyon ton, Japonya’nın ham çelik üretimi ise %3,4 oranında azalışla 84 milyon ton oldu.
DEĞERLENDİRME
2024 yılında dünya ham çelik üretimi %0,8 oranında azalışla gerilerken, Türkiye üretimini en çok artıran ülkelerin başında gelerek, %9,4 artışla 36,9 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirdi ve dünyanın en büyük 8. ham çelik üreticisi pozisyonunu korudu. Nihai mamul tüketimi ise 0,6 artış ile 38,3 milyon tona yükseldi.
2024 yılında Türk Çelik Sektörü ihracat pazarlarında toparlanma gösterdi. Buna karşılık, son çeyrekte gözlenen olağanüstü artışların etkisiyle yılın tamamında ithalat %1,7 oranında artmış oldu. Ülkemiz ile arasında serbest ticaret anlaşması bulunan Malezya yanında, başta Çin olmak üzere; Endonezya, Vietnam gibi Uzak Doğu ülkelerinden gerçekleştirilen ithalattaki yüksek oranlı artışlar, çelik dış ticaretini olumsuz yönde etkiledi. Buna ek olarak, son iki yıldır Çinli üreticilerin dünya piyasalarına neredeyse girdi maliyetlerine yakın fiyatlarla verdiği ürünler, piyasaları altüst etti. Çin 2024 yılında gerçekleştirdiği 110,7 milyon tonluk ihracat ile 2015 yılında 112,4 milyon tonla kaydedilen, tüm zamanların en yüksek seviyesinden sonraki ikinci yüksek seviyeye ulaştı.
Türkiye’nin 38,3 milyon ton çelik tükettiği, söz konusu tüketimin önemli bir kısmının ithal edildiği, yıl içinde uygulamaya aktarılan filmaşin ve sıcak saca yönelik ticaret politikası önlemlerinin; dahilde işleme rejiminin sağladığı esneklik yüzünden, ithalatı ancak kısmen baskı altına alabildiği hususu göz önünde bulundurularak; AB’nin ve ABD’nin uygulamaya aktardığı ve hemen hemen tüm ürünleri kapsayan ticaret politikası önlemlerine benzer önlemlerin, Türkiye’de de uygulanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Yurt içi tedariği teşvik eden politikaların geliştirilerek sürdürülmesi ile, tüketimin yurt içine yönlendirilmesinin; yeni kapasitelerin daha etkin kullanılmasının, ihracatın ve üretimin artmasına, sektörün cari açığının azaltılmasına olan katkısının arttırılmasına imkan sağlayacağı değerlendirilmektedir. 2025 yılında sıkı para politikalarının yerini genişletici politikalara bırakacağı ve dolayısıyla çelik tüketiminin artacağı beklentileri kapsamında, çelik sektörümüzün kapasite kullanım oranlarındaki artış eğiliminin devam edeceği değerlendirilmektedir.
Suriye’de yeniden inşaa döneminin başlaması da, 2025 yılında sektörü etkileyecek diğer bir önemli başlık olarak ön plana çıkmaktadır. Suriye’de siyasi istikrarın henüz tesis edilememesi, potansiyel pazarın ne ölçüde değerlendirilebileceği konusunda belirsizlik oluşturmakta, benzer durum Ukrayna ve Gazze açısından da geçerlilik taşımaktadır. Hiç şüphesiz, her üç bölgede de insani şartların en kısa zamanda iyileştirilmesi, birinci derecede önem taşımaktadır.
Diğer taraftan, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının devreye alınacağı 2026 yılı öncesinde, Eurofer’in hurda ihracatını engellemeyi ve suni bir şekilde hurda fiyatlarını düşürmeyi hedefleyen yoğun girişimlerinin, hurda toplama faaliyetlerini azaltıp hurda arzını tehlikeye atmasından, sektörümüzün sürdürülebilirliğini ve yeşil dönüşüme yönelik çalışmalarını da sekteye uğratmasından endişe duyulmaktadır. Döngüsel ekonomiye zarar verecek “hurda sızıntısı” adı altındaki mesnetsiz iddiaların hayata geçirilmemesi için, Avrupa Komisyonu nezdinde girişimlerde bulunulması önem taşımaktadır.