03 Şubat 2023
ÇELİK ÜRETİMİ
2022 yılının Aralık ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %20 oranında azalışla 2,7 milyon ton oldu.
Türkiye 2022 yılında, dünya üretiminden 8,7 puan daha düşük seviyede üretimde bulundu. Üretim %12,9 oranında azalışla 35,1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
ÇELİK TÜKETİMİ
Nihai mamul tüketimi Aralık ayında, 2021 yılının aynı ayına kıyasla %11,3 artışla 2,8 milyon ton, yılın tamamında %2,6 düşüşle 32,5 milyon ton oldu.
DIŞ TİCARET
İhracat
Aralık ayında çelik ürünleri ihracatı, miktar yönünden %51,6 oranında azalışla 864 bin ton, değer yönünden ise %55,1 azalışla 745 milyon dolar oldu.
2022 yılında, 2021 yılına kıyasla ihracat, miktar itibariyle %23,5 azalışla 15,1 milyon ton, değer itibariyle %15,7 azalışla 13,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
İthalat
Aralık ayı ithalatı, 2021 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %0,2 artışla 1,2 milyon ton, değer yönünden ise, %14,1 azalışla 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2022 yılında ithalat, bir önceki yıla göre, miktar yönünden %3,6 azalışla 14,8 milyon ton, değer yönünden ise %8,5 yükselişle 15,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Çelik ürünleri tüketimi içindeki ithalâtın payı %30,2 yassı ürün tüketimi içindeki ithalâtın payı ise %49 oldu.
Dış Ticaret Dengesi
2021 yılında %114,9 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2022 yılında yaklaşık 25 puan düşüşle %89,3 seviyesine geriledi.
DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ
Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2022 yılı Aralık ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %10,8 azalışla 140,7 milyon ton, yılın tamamında ise %4,2 azalışla 1,87 milyar ton seviyesinde gerçekleşti.
Yılın tamamında, Çin’in ham çelik üretimi, 2021 yılına kıyasla %2,1 oranında azalışla 1 milyar 13 milyon tona düşerken, ikinci sırada yer alan Hindistan’ın ham çelik üretimi %5,5 artışla 124,7 milyon ton, Japonya’nın üretimi ise %7,4 oranında azalışla 89,2 milyon ton oldu.
DEĞERLENDİRME
Türk çelik sektörü, sektör dışında gelişen şartlardan kaynaklanan son derece zor bir yılı geride bıraktı. Rusya-Ukrayna savaşının piyasalarda sebep olduğu daralmanın yanı sıra, enerji fiyatlarındaki olağanüstü yüksek oranlı artışlar, sektörün uluslararası piyasada aynı şartları yaşamayan Hindistan, Çin, Japonya, Rusya ve Orta Doğu ülkeleri gibi ülkelerdeki devlet destekli rakipleri ile, rekabet edemez duruma düşmesine sebep oldu. 2021 yılında %74,8 kapasite kullanım oranı ile 40,4 milyon ton rekor üretim seviyesine ulaşan sektör, üretimini 2022 yılının ikinci yarısında %30, kapasite kullanım oranını ise %51 seviyesine kadar düşürmek mecburiyetinde kaldı. 2022 yılında %12,9 ile, dünyada üretimi en fazla gerileyen ülkeler arasında yer alan Türkiye, dünya çelik üretiminde Almanya’nın ardından 8. sıraya geriledi.
Şubat ayında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı sonrası AB bölgesinde yaşanan talep daralmasına ek olarak, AB ve ABD tarafından uygulanan koruma önlemleri ve yüksek enerji maliyetlerinin sektörün rekabet gücü üzerindeki olumsuz etkisi, ihracatımızda %23,5 oranında azalışa neden oldu. Aynı zamanda AB ve ABD’nin korumacı önlemleri ile karşılaşan Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkelerin Türkiye pazarına yönelmeleri, yılın tamamında çelik ürünleri dış ticaretindeki açığın büyümesine yol açtı.ABD ve AB’nin DTÖ’nün kararına rağmen, koruma tedbirlerine ısrar etmeleri, EUROFER’in hurda ihracatını engellemek için her yola başvurması, atık sevkiyat yönetmeliğine çevre gerekçelerini kullanarak yaptığı engelleme girişimleri sonrasında, bu defa, hurdanın kritik hammaddeler listesine eklenmesini talep ederek serbest ticaret ilkelerini baltalama girişimlerinde bulunması, sektörde esasen yaşanmakta olan olumsuzlukların, daha da derinleşebileceğine ilişkin endişeleri artırdı.
Diğer taraftan, 28 Ocak 2023 tarihinde, İthalat Rejimi Kararında bazı yassı çelik ürünlerine uygulanan ithalat vergileri revize edildi. Bu gelişme, tüketiminde ithalat oranının %50 olduğu yassı ürün ithalatının belirli ölçülerde ikame edilmesi ve kapasite kullanım oranlarının artırılması yönünde olumlu bir gelişme olarak görüldü. Benzer şekilde halen başta AB ülkeleri olmak üzere, uluslararası enerji fiyat seviyelerinin üstünde seyretse ve fiyatlardaki düşüş piyasalarda rekabet etmeye yetmese de, enerji fiyatlarındaki gerileme eğilimi ümit verdi. Sürecin hızlandırılabileceği beklentisi ağırlık kazandı.
İç ve dış piyasalarda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, 2023 yılının, savaşın bütün piyasaları olumsuz yönde etkileyen şartlarının dengelenerek istikrar kazanması ve enerji fiyatlarının makul seviyeye indirilmesi ile birlikte, 2022 yılına kıyasla daha iyi bir yıl olması, hem mevcut kapasitelerin daha iyi kullanılması hem de yeni kapasitelerin devreye girmesi sayesinde, yeniden üretimde 40 milyon ton, tüketimde ise 35 milyon ton seviyesine ulaşılması beklenmektedir.