AB, Başkan Trump’ın Kararını Gerekçe Göstererek Çelik Sektörüne İlave Destekler Vermek İstiyor Tarih: 01 February 2025
Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2024 yılında, 2023 yılına göre yüzde 9,4 artışla 36,9 milyon ton oldu. Bu miktar ile Türkiye, 2024 yılında Avrupa’nın ikinci, dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunu korudu. Ülkemiz, 2024 yılında 2023 yılına göre yüzde 12,8 artışla 41,9 milyon ton nihai mamul üretti. Tüketimimiz ise yüzde 0,6 artışla 38,3 milyon ton oldu. Nihai mamul tüketimimiz içindeki ithalat payı yüzde 44,2 oldu. Yassı ürün tüketimimiz içindeki ithalat payı yüzde 62,7, uzun ürün tüketimimiz içindeki ithalat payı ise yüzde 25,9 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye’nin toplam çelik ürünleri ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 27,6 artışla 13,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Toplam çelik ithalatımız 2023 yılına göre yüzde 1,7’lik artışla 17,4 milyon tona ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 74 seviyesinde kaldı.
2024 yılında, ülkeler sıralamasında en büyük pazarımız İtalya, en fazla ürün ithal ettiğimiz ülke ise Çin oldu. Toplam çelik ürünleri ithalatımız içerisinde Dahilde İşleme Rejimi ile gerçekleştirilen ithalatın payı yüzde 56,2 seviyesine yükseldi.
Bütün bu verilerin ışığında, 2024 yılında ithalatın hâlâ artmaya devam etmesi ve kapasite kullanım oranının yüzde 62,2 seviyesinde kalması rahatsızlık yarattı. Bu durum, sıcak haddelenmiş yassı ürün ve filmaşin ithalatına yönelik olarak uygulamaya aktarılan korunma önlemlerinin yaygınlaştırılması yoluyla, çelik dış ticaretimizde makul dengeler kurulması ihtiyacını gündeme getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyasında ifade ettiği üzere; Kanada, Meksika, AB, İngiltere, Brezilya, Japonya, Güney Kore gibi ülkelere getirdiği yüzde 25 oranındaki vergilere ilişkin muafiyeti kaldırdığını, tüm ülkelere yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı. İlgili tüm tarafların eşit şartlarda rekabet ettiği bir ortamın, Türkiye’nin lehine bir durum yaratacağını düşünüyoruz.
Trump’ın aldığı söz konusu karara, AB tarafından hemen tepki verildi. EUROFER, ABD’nin yeni çelik tarifeleriyle tetiklenen ticaret sapmalarının, AB çelik kapasitesini, atıl kalmaya iteceğini ve kapanmalara yol açacağını vurgulayarak, mevcut koruma kotası rejiminin derhal sıkılaştırılmasını talep etti. AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, AB’ye yönelik haksız tarifelere sert ve orantılı karşılık verileceğini belirtti.
AB, bir yandan tarifelerin firmalar için kötü, tüketiciler için çok daha kötü olduğunu vurgularken, öte yandan da ABD’nin AB dışı ülkelerden yaptığı 23 milyon ton civarındaki ithalatta yaşanacak, AB’ye yönelik trafik sapmasının engellenebilmesi için ilave tedbirlerin alınacağını vurguluyor. Başka bir ifadeyle, Başkan Trump’ın aldığı karar, AB çelik sektörüne ilave koruma getirebilmek için gerekçe olarak kullanılmak isteniyor. EUROFER Başkanı Dr. Henrik Adam ise ithal girdilerin tüketim içindeki payının yüzde 28 gibi olağanüstü bir boyuta ulaştığını vurgulayarak, söz konusu tedbirlerin hızlandırılmasını talep ediyor.
Ülkemizde ise toplam tüketim içerisindeki ithalat payı yüzde 44,2, yassı ürünlerin içerisindeki ithalat payı yüzde 62,7 gibi olağanüstü bir seviyeye ulaşmış bulunuyor. Bu arada, ABD’ye ihraç edilemeyen ürünler için, ülkemiz tüm trafik sapmalarına karşı adeta açık pazar görüntüsü veriyor.
Bu sebeple AB’nin, daha önce ABD tarafından alınan Section 201 ve Section 232 kararları sonrasında olduğu gibi, bu defa da ülkemizi kapsayacak şekilde alacağını ifade ettiği kararlara, mütekabiliyet çerçevesinde acilen cevap verilmesi önem taşıyor.