Demir Çelik ve Çevresel Faaliyetler Tarih: 01 December 2016

0 Paylaşımlar

Hammadde ve enerji kullanımı ile atık üretimi yoğun bir sektör olan demir çelik sektörümüzde, sürdürülebilir çelik üretimi için, gerekli tüm önlemlerin alınarak, enerji tasarrufu çalışmalarının yapılması ve çevresel etkilerin asgariye indirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde, ham çelik üretiminin % 75’inin gerçekleştirildiği ve hurdanın % 100’ünün geri dönüştürüldüğü elektrik ark ocaklı tesis işletmelerinde en önemli emisyon kaynağı; çelikhane hurda şarjı, ergitme ve döküm alma sırasında çıkan toz emisyonu ve yakıttan kaynaklanmaktadır. Çıkan tozlar, kurulan torbalı toz tutma sistemleri ile tutulmaktadır. Değişik kapasitelerde kurulu bulunan toz tutma sistemleri, zamanla değişen kapasite ihtiyacını karşılamak üzere büyütülmekte veya yenisi ile değiştirilmektedir. Bacalarda tutulan tozlar ise, peletlenerek veya toz halinde, lisanslı geri kazanım firmalarına içinde bulunan çinkoyu geri kazanmak üzere verilmektedir.

Ark ocağı, pota ısıtma, tandiş ısıtma ve haddehane tav fırınlarında yakıt olarak doğal gazın kullanımıyla, fuel oil ve motorin kullanımından kaynaklanan çevresel etkiler giderilmiştir. Ayrıca baca gazı ısısından faydalanarak işletmenin ısıtma ve sıcak su ihtiyacı karşılanmakta, böylece yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.

Fabrika içi yolların asfaltlanarak betonla kaplanması çalışmaları da, hemen hemen bütün tesislerde yerine getirilmiştir. Böylece yollardan ve açık sahalardan yayılan tozların önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Hurda sahalarının, üstü kapatılarak, tozla büyük bir mücadele verilmektedir. Fabrika çevresinde yapılan ağaçlandırma çalışmaları da, çıkan tozların çevreye yayılmasını önlemeye katkı sağlamaktadır.

Entegre tesislerde baca gazı emisyonlarının çevreye yayılmasını önlemek amacıyla, birçok ıslak ve kuru tip toz tutma sistemi kurulmuştur. Kok fabrikası, yüksek fırın, sinter fabrikası, kireç fabrikası ve çelikhanede baca gazı temizlenirken, gaz içinde bulunan empüriteler yan ürün olarak kullanılmak üzere geri kazanılmaktadır.

Entegre tesislerde baca tozlarının bir kısmı, sinter prosesinde tekrar hammadde olarak kullanılmaktadır. Kok fabrikasından, katran, benzol, amonyum sülfat gibi pazarlanabilir yan ürünler elde edilmekte, üretim prosesi sonucu çıkan cüruf, klinker üretiminde kullanılmak üzere, çimento fabrikalarına satılmaktadır. Kok gazı, yüksek fırın ve çelikhane gazı gibi yan ürün gazlarının da tesis içerisinde, yakıt olarak kullanılmasıyla, hem enerji tasarrufu yapılmakta, hem de bu gazların yaratacağı çevre kirliliği önlenmiş olmaktadır.

Yıkama suları ise arıtmadan geçirildikten sonra, prosese geri döndürülmektedir. Bazı tesislerde kullanılan proses suyunun yaklaşık % 90’ı proseste tekrar kullanılmaktadır. Ayrıca, bazı tesislerde arıtım tesisleri modernize edilerek, kapasiteleri arttırılmakta veya yeni tesis kurulmaktadır.

Demir çelik üretim prosesinde açığa çıkan atıkların tesis içerisinde kullanımına ve birkaç firmanın bir araya gelerek oluşturacakları bölgesel tesislerde geri kazanıma yönelik çalışmalar devam etmektedir. Sektörümüzde, demir çelik atıkları içerisinde önemli bir yer tutan çelikhane cürufunun, ekonomiye kazandırılması için,  çeşitli projeler geliştirilmektedir.

Beyaz eşya, otomotiv, makine imalat sanayi, inşaat gibi çelik tüketicisi pek çok sektörün hammaddesini üreten ekonominin lokomotifi konumundaki demir çelik sektörümüzde, son yıllarda, ‘üretim odaklı işletme’ anlayışı yerini, ‘kurumsal sosyal sorumluluk sahibi kuruluş’ anlayışına bırakarak, enerji verimliliğini arttırıcı, çevreyi en az kirleten teknolojilere ve projelere daha fazla odaklanıldığı görülmektedir.  Elde edilen sonuçlar, sektörün bu alanlarda yapmış olduğu yatırımların başarıya ulaştığını ortaya koymaktadır.

Çelik sektörümüz bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, sürdürülebilir üretimin çağdaş medeniyet anlayışının bir gereği olduğu bilinci içerisinde, çevreye hassasiyet konusunda azami özeni göstermeye devam edecektir.

Twitter
LinkedIn