2010 Yılında, Dünya Kişi Başına Çelik Tüketimi % 12 Oranında Arttı Tarih: 24 November 2016
Dünya Çelik Derneği (Worldsteel) verilerine göre, 2007 yılında, 199.4 kg seviyesinde bulunan dünya kişi başına nihai çelik ürünü tüketimi, 2008 yılında meydana gelen global finans krizinin etkisiyle, 194.4 kg seviyesine geriledi. Kriz etkilerinin tam olarak hissedildiği 2009 yılında ise, 181 kg seviyesine düşen dünya ortalama kişi başına çelik tüketim miktarı, 2010 yılında 202.7 kg seviyesine ulaştı.
Bölge bazında, 2010 yılında, kişi başına çelik tüketiminin en yüksek olduğu bölge 294 kg ile AB-27 olurken, AB’yi 257 kg ile Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Diğer Avrupa bölgesi 241.6 kg ile NAFTA, 224.2 kg ile Asya, 223.9 kg ile Orta Doğu ve 190.1 kg ile BDT takip ederken, Orta ve Güney Amerika’nın kişi başına çelik tüketimi 99.3 kg, Afrika’nın kişi başına tüketimi ise 40.5 kg seviyesinde kaldı.
Worldsteel’in tüm dünya ülkelerinin yer almadığı, özet verilerine göre, ülke bazında, Güney Kore 1077 kg ile dünyanın en fazla kişi başına çelik tüketimine sahip ülkesi oldu. Güney Kore’yi 772 kg ile Tayvan, 540 kg ile Çek Cumhuriyeti 503 kg ile Japonya ve 450 kg ile İsveç takip etti. Türkiye ise, 2010 yılındaki 303 kg seviyesindeki kişi başına çelik tüketimi ise, ABD, Rusya, Polonya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin üzerinde yer aldı. Dünya Çelik Derneği’nin açıkladığı mevcut listede yer almayan Katar ve BAE gibi ülkelerin Güney Kore’nin üzerinde kişi başına çelik tüketim miktarına ulaştıkları tahmin ediliyor.
AB Ekonomisi ve Çelik Piyasalarının Görünümü 2011-2012
Eurofer Ekonomi Komitesi 2011 3. Çeyrek Raporu
Avrupa Demir Çelik Endüstrileri Konfederasyonu (Eurofer) Ekonomi Komitesi tarafından hazırlanan Ekonomi ve Çelik Piyasalarının Görünümü 2011-2012 başlıklı raporda, 2010 yılının son çeyreğinde, % 0.3 oranında büyüyen AB ekonomisinin, 2011 yılının ilk çeyreğinde % 0.8 oranında büyüdüğü, ekonomideki büyümenin hızlanmasındaki temel itici güçlerin, ihracat ile güçlü iç talep olduğu belirtiliyor. Ancak Avrupa Birliği ekonomisinin, ilk çeyrekte gösterdiği olumlu performansın, kuzey ve güney arasındaki farklılaşan gelişimi kamufle ettiği, ülke bazında ciddi farklılaşmaların gözlendiği, Almanya ekonomisi % 1.5 oranında büyürken, Portekiz ekonomisinin % 0.7 oranında küçüldüğü vurgulanıyor.
Ülke bazında, Almanya, Benelüks ülkeleri, Fransa, İsveç ve Avusturya kriz öncesi GSYH seviyelerine ulaşırken, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Portekiz halen kriz öncesi seviyelerinin oldukça altında seyretmeye devam ediyor.
AB ekonomisinin, önümüzdeki çeyreklerde de büyüme eğilimini sürdürmesi beklenirken, ikinci çeyrekten itibaren büyüme hızında yavaşlama beklendiği, mali sıkılaştırma ve hükümet harcamalarının azaltılması politikalarının, büyüme üzerinde olumsuz etki yaratacağı, Avrupa’nın finans sistemi ile ilgili artan risklerin de, büyüme eğilimini olumsuz yönde etkileyeceği kaydediliyor.
Eurofer Ekonomi Komitesi’nin, AB Ekonomisinin 2011 ve 2012 yılları için sırasıyla, % 1.9 ve % 1.8 oranında büyüyeceğini tahmin ettiği, ancak sözkonusu iyimser büyüme tahminlerinin, ülke bazındaki farklılıkları yansıtmadığı ifade ediliyor.
AB Çelik Piyasası
Çelik Kullanıcısı Sektörler
AB Çelik tüketicisi sektörlerin 2011 yılının ilk çeyreğinde sürpriz bir şekilde beklentilerin oldukça üzerinde bir performans gösterirken, çelik ağırlıklı toplam endüstriyel üretimin % 12 oranında artış gösterdiği, ancak yıl sonu itibariyle, çelik ağırlıklı endüstriyel üretimdeki artışın % 6 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü, 2012 yılında ise, % 4’ün bir miktar altında bir büyüme beklendiği belirtiliyor.
İnşaat
2011 yılının ilk çeyreğinde % 8 oranında büyüyen AB inşaat sektörünün, olumlu hava koşullarının da etkisiyle, 2010 yılının son çeyreğindeki olumsuz koşulları atlatarak, önemli bir büyüme oranı yakaladığı, ancak ülke bazında yine ciddi farklılaşmaların gözlendiği, ilk çeyrekte İspanya inşaat sektörü % 9 oranında küçülürken, Almanya inşaat sektörünün % 36 oranında büyüdüğü, İsveç ve Polonya’da da yüksek büyüme oranlarının yakalandığı ifade ediliyor.
2011 yılında, AB inşaat sektörünün % 2; 2012 yılında ise, % 3.5 oranında büyümesi, İspanya inşaat sektörünün ise, 2011 yılında da küçülmeye devam etmesi bekleniyor.
Makine Mühendisliği
2011 yılının ilk çeyreğinde, AB makine mühendisliği endüstrisinin çift haneli toparlanma oranlarını sürdürerek, % 14 oranında büyüdüğü, güçlü iç ve dış talebin, sözkonusu büyümede önemli bir rol oynadığı, 2011 yılının tamamında ise, büyüme oranının % 9.5 civarında gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtiliyor.
Otomotiv
2011 yılının ilk 5 aylık döneminde, İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve İngiltere’deki düşüşlerin de etkisiyle, AB’nin otomobil satışlarının % 0.8 oranında azaldığı, AB otomobil pazarının % 35’ini oluşturan Almanya ve Fransa’da ise, otomobil satışlarının artış gösterdiği ifade ediliyor.
2011 yılının ilk çeyreğinde % 18 oranında artış gösteren AB otomobil üretiminin, 2011 yılının tamamında % 10 ve 2012 yılında % 3 oranında artması bekleniyor.
Reel Tüketim
2011 yılının ilk çeyreğinde, olumlu hava koşullarının tüketici endüstrilerin faaliyetlerini desteklemesi ile % 15 oranında artış gösteren AB’nin reel çelik tüketimindeki artış oranının, önümüzdeki çeyreklerde yavaşlayacağı ve yılsonu itibariyle % 6.5, 2012 yılında ise, % 4 oranında artacağı tahmin ediliyor.
Görünür Tüketim
2011 yılının ilk çeyreğinde, reel tüketimdeki canlanma ve stok çalışmalarının da etkisiyle, % 16 oranında artan AB’nin görünür çelik tüketiminin, önümüzdeki dönemde de reel tüketimde beklenen artıştan olumlu yönde etkilenmeye devam edeceği ve stok çalışmalarının da görünür tüketim artışını destekleyeceği belirtiliyor. AB görünür çelik tüketiminin, 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla % 7.5 ve % 3.5 oranlarında artması beklenirken, AB piyasası ile ilgili kilit risklerin, tahminlerden de hızlı bir şekilde artan ithalat ile yüksek hammadde maliyetleri olduğu belirtiliyor.
İthalat
Yılın ilk çeyreğine ilişkin gümrük verilerinin, ithalatta % 43 oranında artış yaşandığını ortaya koyduğu ve yılın ilk çeyreğinde, aylık ortalama 2.6 milyon ton çelik ithalatının yapıldığı ve ithalattaki artışın, görünür çelik tüketimindeki artışın üzerinde gerçekleşmesinin, ithalatın AB piyasasındaki payını arttırdığını ifade ettiği belirtilen raporda, ithalattaki artışın önemli bir kısmının % 53 oranında yükselen yassı mamul ithalatında yaşandığı, uzun ürün ithalatındaki artışın ise % 19 seviyesinde gerçekleştiği, ticari çubuk ithalatı % 100’ün üzerinde artarken, nervürlü demir ithalatının % 20 oranında azaldığı belirtiliyor.
Yılın ilk çeyreğinde, AB toplam çelik ithalatının % 60 oranındaki kısmını Rusya ve Ukrayna’dan yaparken, Çin’in de AB piyasasında önemli sayılabilecek boyutta yer aldığı, ithalat artışı konusunda ise, Brezilya ve Türkiye’den yapılan ithalatta yaşanan keskin artışların dikkat çektiği, Brezilya ve Türkiye’den yapılan toplam ithalatın, Çin’den yapılan ithalat miktarının üzerinde bulunduğu belirtiliyor.
Yılın ikinci çeyreğinde, toplam çelik ithalatının % 29 oranında artışla, aylık ortalama 2.7 milyon ton seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği, yıl sonunda ise, ithalatın % 26 oranında artacağı ve 2012 yılında da ithalattaki artış eğiliminin devam edeceği tahmin ediliyor.
İhracat
Yılın ilk çeyreğinde, AB’nin çelik ihracatı % 4.5 oranında düşüşle, aylık ortalama 2.2 milyon ton civarında gerçekleşmesiyle, AB’nin 2 yıllık net ihracatçı konumunun ardından, yeniden net ithalatçı konumuna geçtiği, ilk çeyrekte yassı ürün ihracatı % 9 oranında azalırken, uzun ürün ihracatının % 3 oranında artış gösterdiği, yılın ilk çeyreğinde aylık net uzun ürün ihracatının 540.000 ton, net yassı ürün ithalatının ise, 380.000 ton seviyesinde gerçekleştiği, ancak ürün bazında en büyük dış ticaret açığının aylık 630.000 ton ile yarı mamullerde yaşandığı belirtiliyor.
Temel ihraç pazarları açısından, toplam nervürlü demir ihracatının % 60’ının gerçekleştirildiği Cezayir piyasasının en büyük ihraç pazarı olduğu ifade ediliyor.